Psikoterapi, hastanın daha önce öğrenmiş olduğu ‘‘uyarı tepki’’ bağlarını zayıflatıp ortadan kaldırarak, yeni ve işlevselliği olan uyarıcı-tepki bağları kurulmasına yardımcı olan müdahalelerdir.
Yukardaki psikoterapi tanımı hangi yaklaşıma göre yapılmıştır?
İşte Cevaplar
Yukarıda verilen psikoterapi tanımı, Davranışçı Psikoterapi yaklaşımına göre yapılmıştır. Bu yaklaşımda, psikoterapi sürecinin amacı, kişinin geçmişte öğrenmiş olduğu ve işlevselliğini yitirmiş olan davranış kalıplarını ve bunlara bağlı düşünce ve duyguları değiştirerek, daha sağlıklı ve uyumlu yeni davranış kalıpları geliştirmesine yardımcı olmaktır.
Davranışçı psikoterapinin temel prensiplerinden biri, Klasik Koşullanma ve Operant Koşullanma adı verilen öğrenme teorileridir. Klasik koşullanmada, nötr bir uyaran, koşulsuz bir uyarıcıyla eşleştirilerek koşullu bir uyarıcı haline gelir ve zamanla koşulsuz uyarıcıyla aynı tepkiyi uyandırmaya başlar. Operant koşullanmada ise, belirli bir davranışın ardından pekiştirici bir uyaran sunulur ve bu sayede davranışın tekrarlanma olasılığı artar.
Psikoterapistler, Davranışçı Psikoterapi yaklaşımında bu öğrenme teorilerini kullanarak, hastanın problemli davranışlarını zayıflatmaya ve yeni, işlevsel davranışları pekiştirmeye çalışırlar. Bunu çeşitli yöntemler kullanarak yapabilirler:
- Pozitif pekiştirme: İstenilen davranışın ardından övgü, ilgi veya maddi ödüller gibi pekiştiriciler sunmak.
- Negatif pekiştirme: İstenmeyen davranışın ardından istenmeyen bir uyaranı (ceza) kaldırmak.
- Cezalandırma: İstenmeyen davranışın ardından istenmeyen bir uyaran (ceza) sunmak.
- Söndürme: İstenmeyen davranışın pekiştiricisini ortadan kaldırmak.
- Sistematik duyarsızlaştırma: Hastayı kademeli olarak korku veya kaygı uyandıran durumlara maruz bırakmak.
- Bilişsel yeniden yapılandırma: Hastanın problemli durumlara yönelik düşüncelerini ve inançlarını daha gerçekçi ve işlevsel olanlarla değiştirmeye yardımcı olmak.
Davranışçı Psikoterapi, kaygı bozuklukları, fobiler, yeme bozuklukları, depresyon ve kişilik bozuklukları gibi birçok farklı psikolojik sorunun tedavisinde etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir.
Diğer Cevaplara Gözat
Davranışçı psikoterapi, problemli davranışların temelinde öğrenme süreçlerinin olduğunu varsayar ve bu nedenle öğrenme teorilerini temel alır. Bu yaklaşım, bireyin geçmiş deneyimlerini ve öğrenilmiş davranışlarını değiştirerek, daha sağlıklı ve işlevsel davranışlar geliştirmeyi hedefler. Bu süreçte kullanılan yöntemler arasında pozitif ve negatif pekiştirme, cezalandırma, söndürme, sistematik duyarsızlaştırma ve bilişsel yeniden yapılandırma gibi teknikler bulunur.
Örneğin, bir kişi anksiyete sorunları yaşıyorsa, terapist bu kişiyi kademeli olarak korku uyandıran durumlara maruz bırakarak (sistematik duyarsızlaştırma), olumsuz düşünce kalıplarını daha gerçekçi ve işlevsel olanlarla değiştirmeye (bilişsel yeniden yapılandırma) çalışabilir. Benzer şekilde, bir kişi depresyonla mücadele ediyorsa, terapist olumlu davranışları pekiştirerek (pozitif pekiştirme) ve olumsuz davranışları azaltarak (söndürme) daha sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik edebilir.
Davranışçı psikoterapi, birçok farklı psikolojik sorunun tedavisinde etkili bir yöntem olarak kabul edilir. Ancak, her bireyin ihtiyaçları farklı olduğu için, terapistler terapiyi kişiselleştirerek her bir bireye uygun bir yaklaşım geliştirirler.
Davranışçı Psikoterapi Yaklaşımı
Davranışçı psikoterapi yaklaşımına göre, psikoterapi sürecinin amacı, kişinin geçmişte öğrenmiş olduğu ve işlevselliğini yitirmiş olan davranış kalıplarını ve bunlara bağlı düşünce ve duyguları değiştirerek, daha sağlıklı ve uyumlu yeni davranış kalıpları geliştirmesine yardımcı olmaktır.
Davranışçı psikoterapinin temel prensiplerinden biri, Klasik Koşullanma ve Operant Koşullanma adı verilen öğrenme teorileridir. Klasik koşullanmada, nötr bir uyaran, koşulsuz bir uyarıcıyla eşleştirilerek koşullu bir uyarıcı haline gelir ve zamanla koşulsuz uyarıcıyla aynı tepkiyi uyandırmaya başlar. Operant koşullanmada ise, belirli bir davranışın ardından pekiştirici bir uyaran sunulur ve bu sayede davranışın tekrarlanma olasılığı artar.
Davranışçı Psikoterapide Kullanılan Yöntemler
Davranışçı psikoterapi, hastanın problemli davranışlarını zayıflatmaya ve yeni, işlevsel davranışları pekiştirmeye çalışır. Bu amaçla çeşitli yöntemler kullanılır:
- Pozitif pekiştirme: İstenilen davranışın ardından övgü, ilgi veya maddi ödüller gibi pekiştiriciler sunmak.
- Negatif pekiştirme: İstenmeyen davranışın ardından istenmeyen bir uyaranı (ceza) kaldırmak.
- Cezalandırma: İstenmeyen davranışın ardından istenmeyen bir uyaran (ceza) sunmak.
- Söndürme: İstenmeyen davranışın pekiştiricisini ortadan kaldırmak.
- Sistematik duyarsızlaştırma: Hastayı kademeli olarak korku veya kaygı uyandıran durumlara maruz bırakmak.
- Bilişsel yeniden yapılandırma: Hastanın problemli durumlara yönelik düşüncelerini ve inançlarını daha gerçekçi ve işlevsel olanlarla değiştirmeye yardımcı olmak.
Davranışçı Psikoterapinin Etkin Olduğu Alanlar
Davranışçı psikoterapi, kaygı bozuklukları, fobiler, yeme bozuklukları, depresyon ve kişilik bozuklukları gibi birçok farklı psikolojik sorunun tedavisinde etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir.
Bu bilgiler, aşağıdaki kaynaklardan alınmıştır:
- 'Terapi yöntemleri: En yaygın kullanılan 8 psikoterapi türü ve çalışma şekilleri' - Snippet: "Sonuç odaklı terapi yaklaşımlarının en bilineni olan Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), bireyin fonksiyonel olmayan davranış örüntüleri ve bu davranışları belirleyen düşünce ve inanç kalıpları üzerinde çalışmayı hedefliyor."